Bilim ve teknolojide ki inanılmaz gelişme üretime de yansımıştır. Tarımdan, ağır sanayiye varıncaya kadar her alanda teknoloji nimetleri görülmektedir.
Üretimde devamlı yeni yöntem arayışları, yeni buluşlar, ekonomik, rekabet edebilir üretim anlayışları ürünleri doğal olmaktan uzaklaştırmıştır.
Kimyasal madde kullanma oranları artmış sağlığımızı tehdit eder boyutlara gelmiştir.
Dünya üzerinde ki ülkeler, sağlık örgütleri, kuruluşlar bu tehdidi görmüş ve tedbirler almıştır.
Evvela üretimde kullanılan tüm maddelerin, kimyasalların sağlığımıza uygun olup olmadığı ölçülmüş, insan sağlığına zarar verme eşik noktaları ve standartları tespit edilmiştir.
Yani, bir üründe hangi madde hangi miktarda kullanılırsa sağlığımıza zarar verir yâda hangi oranı geçerse sağlığımız için risk söz konusu olur bilgileri tespit edilmiştir.
Sağlık standartlarına uygunluk belgelerinden bir tanesi de E1 Sağlık belgesidir.
E1 Sağlık belgesi verilen ürün “ Üretiminde insan sağlığına zarar verecek oranlarda kimyasal madde kullanılmamıştır.” anlamına gelmektedir.
Örneğin; Laminat parke üretiminde formaldehit maddesi kullanılmaktadır.
Normalde formaldehit insan sağlığını tehdit eden bir kimyasal maddedir.
E1 Sağlık belgesi almayı hak eden laminat parke markası, insan sağlığını tehdit etmez.
E Mail Adresime sağlık konusunda çok fazla soru gelmektedir. Konumuz ile alakalı olduğu için sizlerden gelen bir soruyu burada yazmak istedim.
Anladığım kadarıyla tıbbi eğitimi olan bir ziyaretçimiz sorusuyla şu gerçeği vurgulamak istemiş.
Diyor ki;
Dün ilaç olarak kullanılan bazı ilaç ve tedavi yöntemleri, bugün ki bilimsel veri ışığı altında tamamen zararlı yâda sakıncalı olduğu tespit edilebiliyor.
Acaba Dünya sağlık örgütünün tespit ettiği sağlığa zarar verebilme çıtası, standardı yarın ki bilimsel veriler ile örtüşmeyebilir gerçeğini görerek tamamen doğallığa yönelmek doğru değil midir?
Yukarıda ki bilgiye tamamen katılıyorum.
Fakat bunu başarabilme şansımız var mı?
Yüzde yüz doğallık isteğini gerçekleştirebilmemiz için önce soluduğumuz havadan başlamalıyız, sonra yediğimiz gıdaya hatta giydiğimiz elbiseye bakmalıyız.
Ayrıca her kişi yaşadığı anda ki bilgi beceri ve donanımıyla hareket eder. Bu gün icat edilmemiş, ortaya çıkarılmamış bilgi zannı ile hareket edemeyiz.
Bu gün ki tıp neyi gösteriyorsa üretimde ve tüketimde de o bilgi ışığı altında hareket edebiliriz. Yarın mı? Yarın ki bilgi dağarcığımıza göre hareket edeceğiz!
Yazar: Ahmet Kanburoğlu
Benzer Makaleler
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Dikkat: Yorum yâda sorunuzu gönderirken, yorum kutusuna yazınızı yazın.
Sonra; Yorumlama biçimi kutusundaki Profil Seçin Butonundan Name/URL linkini seçerek sadece adınızı yazın.
Yorum Göndere Basın!
Eğer yayınlanmaz ise tekrar Yorum Göndere Basın
Görüşlerinize önem veriyoruz!